Türkiyenin Paylasim PlatFormu
Merhaba Ziyaretçi Formumuzdan Daha İyi Yararlanabilmen İçin Üye Ol...
Türkiyenin Paylasim PlatFormu
Merhaba Ziyaretçi Formumuzdan Daha İyi Yararlanabilmen İçin Üye Ol...
Türkiyenin Paylasim PlatFormu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiyenin Paylasim PlatFormu

İYİ FORUMLAR,İYİ EGLENCELER...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapOyun salonu

 

 Mescitler Ve Namaz Kılma Yerleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Administratör
Administratör
Admin


Ruh Hali : 15
Rep Gücü Rep Gücü : 18168
Rep Puanı Rep Puanı : 10

Mescitler Ve Namaz Kılma Yerleri Empty
MesajKonu: Mescitler Ve Namaz Kılma Yerleri   Mescitler Ve Namaz Kılma Yerleri I_icon_minitimePaz Mart 29, 2009 7:09 pm

Ebu Zerr (r.a.) şöyle anlatır:
Ey Allah'ın Resulü! Yeryüzünde (ibadet için) yapılan ilk mescit hangisidir? diye sordum. "Mescid-i Haram" buyurdu. Ben: Sonra hangisi? dedim. Allah Resulü: "Mescid-i Aksa" buyurdu. Ben: Bu iki mescidin kuruluşu arasında ne kadar zaman vardır? dedim. Allah Resulü: "Kırk sene vardır. Namaz sana nerede yetişirse namazı orada kıl. İşte orası bir mescittir" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 808

Cabir b. Abdullah Ensari'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Benden evvel hiçbir kimseye verilmedik beş (şey hep birden) bana verilmiştir: Her Peygamber özellikle kendi kavmine gönderilirken ben kırmızı siyah bütün insanlara gönderildim. Ganimetler bana helal edildi, halbuki benden evvel kimseye helal edilmemiştir. Yer (yüzü) bana temiz, temizlik sebebi ve mescit kılındı. Onun için kim olursa olsun namaz vakti gelip çatmış ise bulunduğu yerde namazı kılıversin. Önümdeki bir aylık yola kadar (düşmanlarımın kalbine) korku (salmam) için bana yardım edildi ve bana şefaat (etme hakkı) verildi."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 810

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Diğer Peygamberlere verilmeyen altı şey bana verilmek suretiyle üstün kılındım: Bana az sözle çok mana ifade etme gücü verildi. (Düşmanlarımın kalbine) korku salmam hususunda bana yardım edildi. Ganimetler bana helal kılındı. Yer (yüzü) bana bir temizlik vasıtası ve bir mescit kılındı. Tüm insanlığa Peygamber gönderildim. Benimle Peygamberler sona erdi."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 812

Enes b. Malik (r.a.) şöyle anlattı:
Allah Resulü (a.s.) Medine'ye geldi ve Medine'nin yüksek tarafında Amr b. Avf oğullarının bulundukları yerde (yurtta) konakladı. Onların içinde 14 gece kaldı. Sonra (dayıları olan) Neccar oğullarına haber gönderdi. Onlar da kılıçları boyunlarında asılı olarak geldiler. Devesi (Kusva) üstünde Allah Resulü (a.s.) ile t***isinde Ebu Bekr ve çevresinde Neccar oğulları cemaatı (ile beraber yola çıkışları) hâlâ gözümün önündedir. Nihayet Ebu Eyyûb'un (Halid b. Zeyd Ensari) bahçesinda devesini çökertti. Allah Resulü (a.s.) nerede namaz vakti girerse oracıkta namazı kılardı. Bazen davar ağıllarında da namaz kıldığı olurdu. Sonra kendisi mescidin inşa edilmesini emretti. Neccar oğulları takımına (adam) gönderip: "Ey Neccar oğulları! Arsanızın değerini bana söyleyin (de karşılığını ödeyeyim) " buyurdu. Onlar ise: Vallahi olamaz, biz onun (bedel) kıymetini ancak Allah'tan isteriz, dediler. (O çevrilmiş bahçenin) içinde söyleyeceklerim vardır: (Bir kere) müşriklerin kabirleri vardı. (Sonra) oyuk ve tümsek, bakılmamış harap yerler vardı. (Bir de) hurma ağaçları vardı. Allah Resulü emretti, müşriklerin kabirleri(ndeki kemikleri çıkarılıp başka yere) taşındı. Sonra (o bakımsız) harap yerler düzeltildi. Sonra hurma ağaçları (diplerinden) kesildi. Hurma ağaçlarını (direk olarak) mescidin kıble tarafına sıra ile dizdiler ve kapının yan söğelerini taştan ördüler. Ashap kasideler söyleyerek taş taşımaya başladılar. Allah Resulü (a.s.) da onlarla birlikte olarak hep beraber şöyle diyorlardı:
"Ey Allahım! Muhakkak Ahiret hayrından başka hayır (denecek bir şey) yoktur.
Öyle ise Ensar ile Muhacirlere yardım et!"
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 816

Berâe b. Azib (r.a.) şöyle anlattı:
Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber 16 ay Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kıldım. Nihayet Bakara suresindeki şu ayet nazil oldu: Yüzünü çok kere göğe doğru çevirdiğini görüyoruz. Şu anda seni arzu ettiğin kıbleye döndüreceğiz. Artık namazda yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de (ey müminler) nerede bulunursanız namazda yüzünüzü o yana çevirin. Şüphesiz ki kendilerine kitap verilenler, bunun, Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.Bu ayet nazil olup Peygamber namazı tamamladıktan sonra cemaatten biri gitti ve Ensardan namaz kılmakta olan bir cemaate uğradı. Onlara kıblenin değiştirildiğini söyledi. Bunun üzerine (namazlarını bozmadan oldukları gibi) yüzlerini Beytullah tarafına döndürdüler.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 818

İbn Ömer (r.a.) şöyle anlattı:
İnsanların Kuba mescidinde sabah namazını kıldıkları sırada kendilerine birisi geldi ve: Bu gece Allah Resulü'ne vahiy indirilmiş ve Kâbe'ye yönelmesi emredilmiştir. Artık bundan sonra siz de Kâbe tarafına yöneliniz, dedi. Kuba halkı da yüzleri Şam'a doğru iken Kâbe tarafına yöneldiler.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 820

Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Ümmü Habibe ile Ümmü Seleme, Habeşistan'da gördükleri, içinde resimler bulunan bir kiliseden Allah Resulü'ne bahsettiler. Allah Resulü (a.s.): "Onlar içlerinde iyi bir kimse zuhur edip vefat ettiğinde onun kabri üzerine bir mescit bina ederler ve bu resimleri yaparlar. İşte onlar Kıyamet gününde Allah katında yaratılmışların en şerlileridirler" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 822

Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Allah Resulü (a.s.) bir daha kalkamadığı (vefat ettiği) hastalığında: "Allah, Yahudi ve Hıristiyanları rahmetinden uzak kılsın! Bunlar Peygamberlerinin kabirlerini birer mescit edindiler" buyurdu. Hz. Aişe der ki: Bu endişe olmasaydı Allah Resulü'nün kabri açık bulundurulurdu. Fakat onun da bir mescit edinilmesinden korkulmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 823

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Allah Yahudileri helak etsin. Çünkü onlar Peygamberlerinin kabirlerini birer mescit edinmişlerdir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 824

Aişe (r.ah.) şöyle anlattı:
Allah Resulü (a.s.) son hastalığında (çektiği zahmetten dolayı) yanında bulunan bir abayı (ikide bir) yüzüne örter dururdu. Aba kendisine sıkıntı verdikçe yine atıp yüzünü açardı. İşte bu halde iken: "Yahudi ve Hıristiyanlara Allah lânet etsin. Çünkü onlar, Peygamberlerinin kabirlerini (kendilerine) birer mescit edindiler" buyurdu. Bu sözleri ile onların yaptıklarından (ümmetini) sakındırıyordu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 826

Hz. Osman b. Affan'ın (r.a.) rivayet ettiğine göre: Kendisi (Osman b. Affan)
Allah Resulü'nün (a.s.) Mescidini yeniden inşa ettiği zaman halkın dedikoduları üzerine şöyle dedi: Siz çok söylenmeye başladınız. Halbuki ben Allah Resulü'nün şöyle buyurduğunu işittim: "Her kim Allah Teala için (ravilerden Bükeyr Bununla Allah'ın rızasını kastederek dediğini sanıyorum, dedi) bir mescit inşa ederse Allah Teala da ona Cennette bir ev inşa eder."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 828

Sa'd b. Ebu Vakkas'ın (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Musab b. Sa'd şöyle dedi: (Bir defa) babamın yanında namaz kıldım. Rüku esnasında diz kapaklarımın önünde iki avucumu birbirine kapattıktan sonra ellerimi ikisi arasına koydum. Babam bana ellerini diz kapaklarının üzerine koy, dedi. Sonra diğer bir defa babamın yasakladığı o hareketi tekrar yaptım. Bu sefer babam ellerime vurdu ve: Biz öyle (ellerimizi birleştirip dizlerimizin arasına) koymaktan nehyedildik. Ve avuçları diz kapakları üzerine koymakla emredildik, dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 832

Abdullah b. Mesûd (r.a.) şöyle anlattı:
Allah Resulü (a.s.) namazda iken biz ona selam verirdik de kendisi bizim selamımızı alırdı. Necaşi'nin yanından döndüğümüz vakit kendisine (yine namaz içinde) selam verdik fakat bu sefer selamımızı almadı. Ey Allah'ın Resulü! Evvelce biz size namaz içinde bulunduğunuz sırada selam verirdik, siz de selamımıza karşılık verirdiniz, dedik. "Namazda muhakkak bir meşguliyet vardır (yani namaz başka işe bırakmaz) " buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 837

Zeyd b. ***am (r.a.) şöyle dedi:
Biz, (ilk zamanlar) namazda konuşurduk. Kişi namazda bulunduğu halde yanındaki arkadaşına laf atardı. Nihayet Namazlara dikkat edin, özellikle orta namaza; Ve Allah'a derin bir saygı ve korku içinde el bağlayıp divana durun!ayeti nazil oldu. Bunun üzerine susmamız emredildi ve konuşmamız yasaklandı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 838

Cabir b. Abdullah (r.a.) şöyle anlatır:
Allah Resulü (a.s.) beni bir iş için göndermişti: Sonra ona yolunda yürür halde yetiştim. (Ravi Kuteybe Namaz kılarken, demiştir). Ve kendisine selam verdim. O da işaretle selamı aldı. Namazı bitirince beni çağırdı ve: "Biraz önce sen selam verdin, halbuki ben namaz kılıyordum" buyurdu. O zaman kendisi yüzünü ve bineğini doğu tarafına yöneltmiş durumdaydı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 839

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Cin taifesinden bir İfrit dün gece namazımı bozmak için bana ansızın hücum etti. Fakat Allah Teala beni ona karşı (istediğimi yapmaya) kuvvet ve imkan verdi de hemen onu boğazından yakaladım. Sabah olunca hepiniz onu göresiniz diye mescidin direklerinden birinin yanı başına bağlamak istedim. Sonra kardeşim Süleyman'ın şu duasını hatırladım: Ey Rabbim! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz sen, daima bağışta bulunansın.Bunun üzerine Allah onu kovarak reddetti."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 842

Ebu Katâde'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) kızı Zeynep ile damadı Ebu'l-As b. Rabi'in kız çocuğu Ümame'yi taşıyarak namaz kılar idi. Doğrulduğu zaman onu taşır, secdeye vardığında yere koyardı. Ravi Yahya b. Yahya dedi ki: Malik'e, bu hadisi sana Âmir b. Abdullah mı rivayet etti? diye sordum. Malik: Evet, dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 844

Sehl b. Sa'd'dan (r.a.) gelen bir rivayette Sehl şöyle anlatmaktadır:
Minberin hangi ağaçtan yapıldığında ihtilaf eden bir takım kimseler Sehl b. Sa'd'a gelip ona sordular. Sa'd: "Vallahi ben, onun neden yapıldığını da yapanı da bilirim. Allah Resulü'nün (a.s.) üzerine oturduğu ilk günde de Allah Resulü'nü görmüşümdür." Ravi dedi ki: Ben ona ey Ebu Abbas! Bize anlatsana dedim. Kendisi şöyle dedi: Allah Resulü (Ensar kadınlarından) birine (Ebu Hazım dedi ki: Sehl o zaman bu kadının ismini söylemiştir.) haber gönderip şöyle buyurdu: "Marangoz köleni gör de benim için insanlara hitap ettiğim zaman üzerinde durabileceğim tahtadan bir yer yapsın." Bunun üzerine o zat şu üç basamağı yaptı. Sonra Allah Resulü minberle ilgili emrini verdi de işte şu yere konuldu. O, Ğabe'nin ılgın ağacından yapılmıştır. Ben Allah Resulü'nün onun üstüne çıktığını gördüm. İftitah tekbirini aldı. Arkasındaki insanlar da tekbir aldılar. Kendisi minber üzerinde bulunduğu halde sonra rükudan başını kaldırdı ve gerisin geriye giderek indi. Nihayet minberin dibinde secde etti. Sonra minber üzerine döndü. Namazının sonunu getirinceye kadar böyle yaptı. Sonra insanlara dönüp şöyle hitap etti: "Ey insanlar! Benim böyle yapışım bana uyasınız ve namazımın nasıl olduğunu öğrenip anlayasınız diyedir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 847

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) insanı, ellerini kalçasının üzerine koyarak namaz kılmaktan nehyetmiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 848

Muaykıb (r.a.) şöyle dedi:
Hz. Peygamber (a.s.) mescitte secde yerlerindeki ufacık çakıl taşlarını elle düzeltmekten bahsetti ve "Eğer bunu muhakkak yapacaksan bari bir defa yap!" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 849

Abdullah b. Ömer'in (r.a.) anlattığına göre:
Allah Resulü (a.s.) kıble duvarında bir tükürük gördü ve onu kazıdı. Sonra insanlara döndü ve şöyle buyurdu: "Herhangi biriniz namaz kılarken sakın önüne doğru tükürmesin. Çünkü namaz kıldığı zaman Allah, yüzünün geldiği taraftadır."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 852

Ebu Saîd Hudrî'nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.), Mescidin kıblesinde bir tükürük gördü ve onu bir taş parçasıyla kazıdı. Sonra kişiyi sağına yahut önüne tükürmekten nehyetti. Şayet (zaruret varsa) soluna yahut sol ayağının altına tükürsün, buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 853

Ümmül-Müminin Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Hz. Peygamber (a.s.) kıble duvarında bir tükürük yahut bir sümük veyahut bir balgam gördü de onu kazıdı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 854

Enes b. Malik'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Her biriniz namazda olduğu zaman şüphesiz Rabbi ile konuşur. O halde (hiç biriniz) ne önüne ne de sağına tükürmesin. Mecbur kalırsa sol tarafına, ayağının altına tükürsün."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 856

Enes b. Malik'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Mescitte tükürmek bir günahtır, kefareti ise o tükürüğü toprağa gömmektir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 857

Enes b. Malik (r.a.) rivayet ettiğine göre, Saîd b. Yezid şöyle anlattı:
Enes b. Malik'e, Allah Resulü (a.s.) ayakkabıları ayağında iken namaz kılar mıydı? Diye sordum. O, evet cevabı verdi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 862

MESCİTLER VE NAMAZ KILMA YERLERİ
Müminlerin annesi Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
(Bir defa) Hz. Peygamber (a.s.), üstünde damgalar bulunan bir aba içinde namaz kıldı ve arkasından: "Şunun damgaları (resimleri ve şekilleri) beni meşgul etti. Binaenaleyh bunu Ebu Cehm'e götürün de bana onun Enbicanîsini (süssüz ve desensiz elbisesini) getirin" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 863

Enes b. Malik'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Akşam yemeği hazırlanmışken namaz için de kamet edildiğinde evvela yemeğe başlayınız."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 866

İbn Ömer'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Herhangi birinizin yemeği konulup, namaz için de kamet edildiğinde yemeğe başlayınız. Sakın yemeği bitirinceye kadar acele etmeyiniz."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 868

İbn Ömer'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.), Hayber gazvesinde: "Şu yeşillikten yani sarımsaktan her kim yediyse mescitlere gelmesin" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 870

Enes (r.a.) şöyle anlattı:
Enes'e, sarımsaktan soruldu da o, şöyle dedi: Allah Resulü (a.s.): "Her kim şu yeşillikten yedi ise bize yaklaşmasın ve bizimle beraber namaz kılmasın" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 872
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mescitler Ve Namaz Kılma Yerleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Namaz günahları siler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türkiyenin Paylasim PlatFormu :: Dini Konular :: İslamiyet-
Buraya geçin: